Kimler Rüyalarını Daha Sık Hatırlar? Psikolojinin Rüya Hatırlamayla İlişkisi

Giriş

Rüyalar tarihte ilgi gören bir konu olarak günümüzde de ilgi görmektedir ve muhtemelen gelecekte de ilgi gören bir konu olmaya devam edecektir. Rüyalar bilimsel çalışmalara konu olurken, günlük hayatımızda yakınlarımızla olan sohbetlerimize de dahil olabilmektedir. Bazen yakınlarımıza gördüğümüz bir rüyayı ilgiyle anlatabiliriz.

Bazılarımız rüyalarını sıklıkla, bazılarımız arada sırada ve bazılarımız nadiren hatırlar. Bir yakınımıza rüyamızı anlatacağımız zaman genelde cümleye “bir rüya gördüm” gibi bir ifadeyle başlarız, sanki o gece aslında başka rüyalar görmemiş gibi. Veya rüyalarını nadiren hatırlayabilen insanlarsa “ben hiç rüya görmüyorum” diyebilirler. Oysa ki hatırlasak da hatırlamasak da hepimiz her gece rüya görürüz. Burada mesele görmekten ziyade hatırlamaktır. Peki ya kimler daha sık rüyalarını hatırlar hiç düşündünüz mü?

Bu yazıda rüya hatırlama sıklığının ilişkili olduğu kişilik özellikleri paylaşılmıştır. Burada paylaşılan araştırmalar nedensellik içermez. Dolayısıyla yapabildiğimiz çıkarım “rüyalarını sık hatırlayan insanlar blabla kişilik özelliğinden dolayı rüyalarını sık hatırlar”dan ziyade “blabla kişilik özelliği olan insanlar rüyalarını sık hatırlamaya daha meyillidir” şeklinde olmalıdır.

Rüya Hatırlama Sıklığının İlişkili Olduğu Özellikler

Rüyalara Yönelik Tutum

Yapılan bir araştırmada (Tonay, 1993) kişinin rüyalara karşı olan tutumunun rüya hatırlama sıklığıyla pozitif ilişkili olduğu bulunmuştur (r = .56, p < .01). Bu demek oluyor ki rüyalara karşı pozitif tutuma sahip olan insanlar rüyalarını daha sık hatırlamaktadırlar.

Bağlanma Stili

Bağlanma stilleri ve rüyaları hatırlama sıklığıyla ilişkili yapılan bir araştırmanın (McNamara ve ark., 2001) sonuçlarına göre 4 bağlanma stili arasından en sık kaygılı bağlanmaya sahip bireyler rüyalarını hatırlamaya meyilliyken en azsa kaçınmacı bağlanma stiline sahip bireyler rüyalarını hatırlamaya meyillidir. Güvenli bağlanma ve düzensiz bağlanma bu ikisinin arasında yer almıştır.

Hayal Kurmaya Meyillilik

Tonay’ın (1993) yaptığı araştırmaya göre hayal kurmaya meyillilik ile rüya hatırlama sıklığı arasında pozitif bir ilişki vardır (r = .25, p < .05). Dolayısıyla hayal kurmaya meyilli insanlar rüyalarını hatırlamaya daha meyilli olabilir diyebiliriz.

Zihindeki Sınırlar

Yapılan araştırmalar (Hartmann ve ark., 1991; Schredl ve ark., 1996)  ince sınırlara sahip olan bireylerin kalın sınırlara sahip olan bireylere kıyasla daha çok rüya hatırladığını gösteriyor. Ancak burada kastedilen sınırlar başkalarına karşı olan sınırlarımız gibi bir şey değil.

Zihindeki sınırlar derken şöyle düşünebilirsiniz, zihnimizde düşünceler, duygular, anılar; veya bilişsel bakmak isterseniz anlamsal ve algısal süreçler; veya psikanalitik bakmak isterseniz id, ego, superego gibi farklı parçalar var. Bu parçalar birbirlerinden ayrı ancak yine de bağlantılı gibi düşünebiliriz. Sınırlar derken kastedilen zihnimizdeki bu parçaların arasındaki sınırlardır.

Daha iyi açıklayabilmek için aşırı uçlardan örnek verebiliriz. Sınırları çok kalın olan bir insan bir şeye çok rahat odaklanıp diğerlerini görmezden gelebilir. Düşüncelerini ve duygularını birbirinden çok ayrı tutabilir. Geçmişini, şimdiyi ve geleceği birbirinden ayrı tutabilir. Cinsel kimliği açısından çok daha kesin olabilir. 

Öte yandan sınırları çok ince olan birisi tek bir şeye odaklanmakta zorlanır. Düşünceleri ve duyguları birbirine kolayca karışabilir. Geçmişinin farkında olup geçmişini şimdiki zamanına dahil edebilir (şu an yetişkinim ama pek çok açıdan hala çocuğum gibi). Cinsel kimliğiyle ilgili karışık yönleri kabul edebilir (erkeğim ama feminen yönlerim de var gibi).

Deneyime Açıklık

Yapılan bazı araştırmalara (Schredl ve ark, 2003; Schredl ve Göritz, 2017) göre beş büyük faktör kişilik kuramında yer alan deneyime açıklık kişilik özelliği, düşük düzeyde de olsa, rüya hatırlamayla ilişkilidir.

Sonuç

Görüldüğü gibi rüya hatırlama sıklığının ilişkili olduğu bazı özellikler vardır. Bunların arasında en kabul göreni rüyalara yönelik tutum gibi görülmektedir. Her ne kadar deneyime açıklık özelliği rüya hatırlama sıklığıyla ilişkili olsa da, bu ilişkinin gücü diğerlerine göre daha az gibi görülmektedir. Beş büyük faktör kişilik özelliklerinden biri olan nevrotiklik ve sorumluluk özelliklerinin rüya hatırlama sıklığıyla zayıf ve pozitif bir ilişkisi olduğunu gösteren bir araştırma (Schredl ve Göritz, 2017) olsa da, bunu doğrulayamayan pek çok araştırma olduğundan burada paylaşılmamıştır.

Kaynaklar

https://www.healthline.com/health/healthy-sleep/does-everyone-dream

Hartmann, E., Elkin, R., & Garg, M. (1991). Personality and dreaming: The dreams of people with very thick or very thin boundaries. Dreaming1(4), 311.

Schredl, M., Kleinferchner, P., & Gell, T. (1996). Dreaming and personality: Thick vs. thin boundaries. Dreaming6(3), 219.

Schredl, M., Ciric, P., Götz, S., & Wittmann, L. (2003). Dream recall frequency, attitude towards dreams and openness to experience. Dreaming13(3), 145-153.

Schredl, M., & Göritz, A. S. (2017). Dream recall frequency, attitude toward dreams, and the Big Five personality factors. Dreaming27(1), 49.

Tonay, V. K. (1993). Personality correlates of dream recall: Who remembers?. Dreaming3(1), 1.

 

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir